fırça
öğretmen öğrencilere ressamları anlatıyordu.Çocuklar ressamlar o kadar beceriklilerdirki bir fırça darbesiyle gülen yüzü ağlayan yüze çevirebilirler. Çoçuklardan biri;benim babam onu fırça olmadanda yapabiliyor
*******************************************
Elleri Nicin cepte?
Elleri Cebinde gezen Ögrenciye Ögretmen sorar:
Oglum ellerin nicin cebinde? Ellerin mi üsüyor?
Ögrenci:
Hayir Hocam Pantolonum düsüyor.
****************************
Geri zekalı
Okula yeni gelen ogretmen ilk dersinde ogrencilere ilginc
bir cagrida bulunmus:
- Kendini geri zekali hisseden varsa ayaga kalksin...
Sinifta cit yok. Nihayet biri kalkmis:
- Sen kendini geri zekali mi hissediyorsun?
- Hayir, demis cocuk, ama sizin tek basina ayakta kalmaniza gonlum razi
olmadi da...
*******************************
ÇÖzÜm
Bİr ÖĞrencİnİn Karnesİnİn Hepsİ 5 Tİr.
Yanliz ÖĞretmenİ Karnenİn Altina Bİr Not Yazar.
"kizinizin Derslerİ Çok İyİ Ama Derste Çok KonuŞuyor.benİm ÇÖzÜmlerİm War İstersenİz Bİr GÜn PaylaŞalim"
Babasi Altina Not Yazar.
"Çok İyİ Olur EĞer İŞe Yararsa Bende Annesİne UygalayacaĞim"......
***********************************
Babam soruyor da...
On yaşında, pek sakin ve uslu bir öğrencidir Yunus. Okuldan çıkış sırasırda gider öğretmeni bulur ve nezaketle sorar:
" öğretmenim, bugün derste ne öğrendiğimizi bana lütfen söyler misiniz? Babam her akşam soruyorda."
**********************************
eren kirazı çok sewiyormus annesi ile manava gitmiş sürekli kirazlara bakıyormus.manav ona bir avuc al demiş eren hayır demiş ama gözlerini kırazlardan ayıramıyormus.en sonunda manav bir avuc alıp erene vermiş manavdan çıkınca annesi eren'e niye almadın oğlum kendin manav verdi sana demiş eren ise manavın eli daha büyük o yüzden yaa
********************************************
Gübre Çekmeye
Nadir Şah bir gün zayıf bir şiir söyledi ve şair Mirza Mehdi Han'a sordu:
-Nasıl buldun bu şiiri?
- Zayıf bir şiir.
Sen misin bu lafı söyleyen; hiddetlendi Nadir Şah:
- Atın şunu ahıra; gübre çeksin!
Bir süre sonra Nadir Şah yine bir şiir söyleyip Mirza Mehdi Han'a tasdik ettirmek istedi. Şair hiçbir şey söylemeden kapıya yönelmişti ki Nadir Şah sordu:
-Nereye gidiyorsun?
- Ahıra, gübre çekmeye!
************************************************
Balığa çıkacak olan Lazlar konuşuyorlarmış :
- Dün balık avladığımız yeri işaretledin mi ?
- Evet kayığa işaret koydum
- Aptal! Ya bugün başka kayıkla balığa çıkarsak ?!
*********************************************
--------------------------------------------------------------------------------
Laza karayollarını boyama işi vermişler. Laz başlamış çalışmaya. İlk gün tam 200 metre boyamış. İkinci gün 100 metre, üçüncü gün 50 metre. Artık dördüncü gün 10 metre boyayınca amiri Lazı çağırmış:
- Hayırdır evladım iyi çalışıyordun ?
- Ben yine iyi çalışıyorum
- İyi ama dün 50 metre bugün de 10 metre boyamışsın.
- E... haliyle. İlk günlerde boya kovasına gidip gelmek kolaydı, sonraları çok vakit almaya basladı.
***********************************************
bir gün bir adam cinayetten dolayı hakimin karşısına çıkarılmış bu adamı neden öldürdün denmiş suçlu ise bana su aygırı dedi demiş hakim sormus ne zaman die suclu ise 1 yıl once dedi demiş bunun üzerine hakim ama sen bu adamı 2 gün önce öldürmüşsün suçlu su aygırı nedemek yeni öğrendim ondan
************************************************** ******
ilk gün
anne:
ne haber okulda ilk gün nasıl geçtti.
çocuk:
ne!ilk günmü ? yarındamı gideceğim....
**********************************************
KÜCÜK AYSE...
Kücük Ayse, ilk okula o yil yeni baslayan agabeyine sordu:
-Baliklar da terler mi agabey?
O yil okula baslayan agabey bilgic bilgic cevapladi:
-Elbette terlerler. Öyle olmazsa denizin suyu neden tuzlu?...
*******************************
KUŞ SANMIŞ
Saf köylü, kente iş için gelmiş. Bir evin penceresinde gördüğü papağanın renk renk tüylerine hayran oluyor.
- Allahım... Ne güzel yaratıklar var...
Tam o sırada papağan konuşmaya başlıyor:
- Ne bakıyorsun?
Köylü, neye uğradığını şaşırıyor:
- Kusura bakma hemşehrim. Seni kuş sandım da