toplu taşıma araçlarında şahit olduğumuz tuhaf olaylar part2

arkadaşla üsküdar dolmuşunda
-müsait bir yerde inebilirmiyiz..
-(şöför arkasını dönerek)abburuzuttunmu
-ha..
-zııt..
-ha ha ha şaka şaka
-...(arkadaşımla biribirimize bakıp şöför bizi ha zikti ha zikecek die bekliyoruz ama adam kapıyı açınca
koşar adımlarla dolmuştan uzaklaşıyoruz.)
menopoz: terbiyesiz , sağa kaysana , benim gibi bir kadının iki erkek arasına oturtmaya utanmıyor musun !
şeklinde menopoz teyzenin minibüsün en güzel yeri olan arka sağ köşeyi işgal etmesi.
parasını uzatamayan var mııı?
-var.ben.(bu sırada kadın hala sırıtıp oturmakta, hiçbir girişimde bulunmamaktadır, bizzat yaşanmıştır.)
eveeet,bacııım!,vermeyen kaldı mı arkadan (şerefsiz bi de gülüyordu)
arkadaşla bostancı'da inmek üzere kadıköy'den bindik.paralar ondadır ve çıkarana kadar
çantasından(eşya,çanak çömlek) bir de baktık ki bostancı'ya gelmişiz.zaman ne kadar çabuk akıp
gidiyor ya. nihayet parayı çıkarır ve..:
kaptan 2 bostancı,kapıları da açsan hani müsait bir yerde indiriversene.
şoför tamamen kopmuştur ve biz indikten yaklaşık 1 dakika sonra arkamızdan bir ses duyarız:
-gençleeer,bostancı 2 kişi miydi?
kaptan şurdan iki kişi (20 milyon uzatır)
-bozuk yok mu kardeşim? sabah sabah nerden bozayım bu parayı ben?
-nerden bozarsan boz kardeşim müşteriyiz biz,bozacaksın!
-senin anuna korum! **** **** almıyorum seni arabama! ****! *
şöför bey ileriki ışıklarda indirebilirmisiniz lütfen
-ne yalvarıyon bacım, indir de indirek
bahçeliden geçer mi?
-geçmez
-neden?
-???
bahçeliden geçer mi?
-geçer abla buyur
-e ama çok doluu
ayakta bir sürü yolcu varken boş koltukların olduğunu gören şöför yana kaymayarak yolculara yer
vermeyen yaşlı teyzeye arkadan bağırır:
-teyze niye kaymıyorsun oraya şey mi var allah allaahh*
minibüs yarılır,teyze kem küm ederek kayar cam kenarına.

sürekli korna çalarak yavaş yavaş giden minibüste artık dayanamayan bir amca
-yeter artık kedi köpeğe bile korna çalıyon kerdeşim!
münasıp bi yerde inebilir miyim?
-sizin için neresi münasıpsa orda indirebilirim abla!
yolcu: kaptan artık sigara içmek yok dolmuşta, ceza gelecek avrupalı oluyoruz
şoför: (sigarayı camdan atar) o zaman kenara çekeyim sigara molası vereyim amca?
yolcu: amerika'da böyle değil, benim oğlum orda biliyorum! ( benim oğlum amerikadaaaa herkes duysun)
şoför: orda iyi kazanıyorlarsa bi hat ayarlayalım biz de amca
istanbul'da ilk günlerim.sarıyer - beşiktaş dolmuşlarına ilk binişlerimden biri.en önde oturuyorum ki henüz
en önde oturmanın ne kadar kötü birşey olduğunu bilmediğim zamanlar onlar.neyse arkdan öne doğru bir
para uzatılıyor.benim bir arkamdaki adama geldi para o da sırtıma dokundu bişeler bişeler 1 kişi dedi.ben
anlamdım.en efendi tavrımla " efendim ?" dedim.yine bişiler bişiler dedi.zaten istanbul'da bir yer bilmiiyorum
ki.bir de bana veriyolar parayı.neyse son birkez daha " efendim" dedim.adam da sesini yükseltti ama hala çok
boğuk ve anlaşılmaz bir konuşması var.hededöheödöeöeödödö dedi bu sefer anlamayı başardım.e ben şöföre
ne diyecem paraya uzatırken diye düşündüm dur dedim ben de aynısını deneyeyim belki anlar adam.sonrasında
şöyle bir diyalog oldu;
ben: hededöheödöeöeödödö 1 kişi alır mısın?
şöför parayı aldı saydı." abi hededöheödöeöeödödö 1 200 be abicim varsa 100 daha gönder"
ve işte ben o anda şoka girdim.nasıl?ne?kim?niye?art arda sorular soruyordum kendime.
ben adama sadece hededöheödöeöeödödö dedim.nasıl anladı yahu?bu olay hala esrarengizliğini korur
çorlu'da iki hatun dolmuşa binmişlerdir ve para üstünü beğenmeyip hafiften şoföre ayar vermişlerdir.şoför
hiç ses çıkarmamış ve intikamı için son durağa kadar beklemiştir.dolmuşta da sadece son durak için bu iki
hatun ve bikaç zibidi kalmıştır inmek üzere.şoför kapıları açmayarak,tırsınç bir tonla:
-sikim mi **** şimdi ikinizi?
lisedeyim okuldan çıkıp dershaneye gidiyorum..
ben:bir öğrenci...
şoför:kimlik var mı?
ben:okul forması var,olmaz mı?
şoför:haaa...

olayımız izmir-menemen minibüslerinde geçmektedir.
yaşlı amca eşiyle(ki ayakları şişmiş yürümekte zorlanıyor teyzemiz) beraberler; inmelerine yakın bir durakta müsait bi yerde diye şoföre sesleniyor. şoför uygun bi yere yanaşıp kapıları açıyor, delikanlı edalarıyla amcamız önden hızlıca iniyor ve yavaş yavaş basamaklara yaklaşan teyze için muavine bagaj var diye bağarıyor. muavin aniden teyzenin arkasından bitiyor amca sizin bagajınız yoktu galiba diyor. oğlum önünde duruyor baksana diyerek muavini dumur ederken beni de orada yarıp geçirmeyi başarıyor.

yolda dolmuş durur yolcular inerken
-abi şu ilerdekisapakta beni indirirmisin
- ya kardeşim hiç mi bizi düşünmüyorsunuz, ben 500 metre içinde 3. kez fren yapacam ama hayret bişe
- e napayım abi bu yolu yürüyeyim mi bu saatte
- e yürü birazcık nolcak ben niye fren yapayım
- ne diyosun sen kardeşim ben sana para vermiyor muyum müşteri değil miyim ben istediğim yerde inerim, evin önünde indir demiyoruz ki sana, parayı sana frene bas diye veriyoruz hayrer bişe ya akşam akşam
- ya bak ben seni indirmek zorunda değilim istersem götürürüm son durağa kadar
- hadi ya götür bakalım da ben senin lisansını iptal ettirmiyor muyum zaten yeni başkanda akrabam olur
- tamam in kardeşim ya hadi
en arkada oturusunuz.önünüzdeki teyze arkasına döner ve şunu uzatırmısın yavrum der.önündeki ne yapıyo peki?
işte iki tanesi ;
-başıbüyük mü ?
-evet
-hemen kalkar mı peki?
-tabi abla gel ...
ve arka arkaya oturmak zorunda kalan iki bayanın şoföre parayı uzatma planları ;
-neriman sen arkadan verme ben önden veririm ...
adam minibüsü tıkabasa doldurmuştur gene. arkadan bir ses yükselir tekrar durduğunda minibüs:"kaptan kapıyı açta aile salonuna çıkalım!!"
geçen gün başıma geldi.gece 1 gibi minibüs bekliyorum minübüs gelmiyo gelenlerde oraya kadar gitmeyeceğini söylüyor.neyse bi tane durdu
ben:selamın aleyküm
o:aleyküm selam(tabi adam o kadar içmişki ağzının kokusundan sarhoş olursun)
ben: abi kazasker ne kadar?
o:5 milyon
ben:hönk abi öğrenci ne kadar 2.5 milyon(neyse ben 1 milyon attım)
yolda adam bi taksiciyle karşılaştı
bana " ben bu adama gızık oldum kadiköye kadar kovalıycam dedi"
hayda gece yarısı çattık ya neyse yalvar yakar yolda inmeyi başardım

taksim-sarıyer minübüsünü yaşlı bir teyze durdurur,kapı açılır ve teyze içerisinin balık istifi vaziyetinde olduğunu görür ve aşağıdaki diyalog yaşanır.
teyze:devam et evladım boş yer yok galiba.
şöför:gel teyze gel benim yerime geçersin hem ben de bir durak sonra inecektim.
sabahın erken saatleri, beşiktaş-sarıyer minübüsü..kapıdan kafasını uzatan genç:
-kaptan,ne zaman kalkıyor?
-seninkini bilmem, ama okşayınca kalkar.